Bu bir “ben Melis. 1984 İstanbul doğumluyum…” yazısı değil. Dikkat çekmek istediğim sorunun ta kendisi. Bu soruyla ilk ne zaman karşılaştım bilmiyorum ama önemini anlamam10 yıl önce erkenden uyandığım bir sabah arkadaşımın evinden çıkıp, yürüyüş yaparken girdiğim kırtasiyedeydi. Aslında renkli kalemler almaya girmiştim çünkü kitap okurken altını çizmeye bayılırım ve konu nasıl olduysa bu soruya geldi. İlk önce kendine “Ben kimim?” diye sormalısın.Eve dönünce yeni renkli kalemleri açıp, yazmaya başladım. “Ben Melis. 1984 İstanbul doğumluyum…” devamını da getirdim ama cevabın yaptıklarım olmadıklarını fark ettim. Bir süre sonra tekrar yazdım. Bu sefer neleri sevdiğim, nelere önem verdiğimdi cevap ama yine içime sinmedi. Bu on sene içerisinde zaman zaman tekrar yazmayı denedim ama cevabı entelektüel zekamla veremeyeceğimi sevgili hocam Ebru Şinik ile meditasyon derslerinde öğrendim. Mantra meditasyonlarına başlarken sorduğumuz dört temel ruh sorusunun ilkidir “ben kimim?” ve cevabını vermeyiz, soruyu sorar adeta bir balonu havaya bırakır gibi evrene göndeririz. Yaklaşık bir sene her gün meditasyon öncesi bu soruyu sorduktan sonra Doğancılar’daki Mert Kırtasiye’ye gittim yine ve Altan Bey ile uzun bir sohbet ettik. Bana hayatımı etkileyen bir soru daha sordu. Onun cevabını da Dr. Ömer Önder hocamın Biyointegratif Nefes derslerinde buldum. Sadece iki kere görmüş olsam bile yapbozumun en kritik parçalarını bulmamda bana yol gösterdi Altan Bey. Yolunuz düşerse benden selam söyleyin, bir de askıda çanta uygulamasına destek olursanız ne güzel. Sosyal sorumluluk ya da başkalarına yardım etmek, kendimiz için bir şey yapmaktan daha çok arttırır wellbeing yani esenliğimizi. Üstelik bunu söyleyen ben değilim, Gallup.