Ayurvedik yaşam Dünyaya geldiğimizde ilk nefes alıyoruz ve veda ederken de son nefesimizi veriyoruz. Bu iki nefes arasında en mutlu, en sağlıklı, en iyi yaşama ulaşmak, daha anne karnına düştüğümüz anda belirlenen “dosha”mıza yani fıtratımıza uygun yaşamaktan geçiyor. Dosha’mızı belirleyen elementler “ether, hava, su, ateş ve toprak” her şey de olduğu gibi içimizde de var. Yaşadıklarımız ve çevresel faktörlerle element dengemiz düzensizleşebiliyor ve biz tekrar en iyi versiyonumuza dönmek için hayat bilimi olan Ayurveda’nın beslenmeden, egzersizlere, nefes egzersizlerinden, aromaterapiye, renklerden, müziklere kişiye özel önerilerinden yararlanıyoruz. Prakruti (fıtratımızı belirleyen test), Vikruti (o dönemki dengesizliğimizi belirleyen test) ve en az 45 dakika süren konsültasyon sonrasında kişiye özel nerdeyse yaşamın her alanına dokunan çok detaylı bir rapor hazırlanır. Bach Çiçekleri Ralph Waldo Emerson “Evren çiçeklerle güler” demiş. Biz de daha çok gülmek için çiçeklerden faydalanabiliriz. Bach çiçekleriyle duygu durum bozuklukları tedavi edilebilir. Homeopati gibi benzer benzeri iyileştirir ilkesiyle baskın duygularımızla eşleşen çiçeklerin suyu şifamızdır. Dr. Edward Bach tarafından geliştirilen tedavi yönteminde 38 adet remedi, 7 ana duyguya göre gruplanmıştır. Bu duygular;

• Korku
• Belirsizlik
• Yalnızlık
• Aşırı duyarlılık
• İlgisizlik
• Ümizsizlik ve çaresizlik
• Başkalarının iyiliğini aşırı önemsemedir.

Travma etkisini, öfke – nefret – kıskançlık duygularını, panik atağı, kekemeliği, ayrılma kaygısını, dikkatsizliği, jet lag etkisini, duygusal açlığı, odaklanma eksikliğini, sınav stresini ve korkuları iyileştirir. Üstelik tamamen doğal çiçek özleri ve hiç bir yan etkisi yoktur. Çocuklarda ve hamilelerde bile güvenle kullanılır hatta onlar da daha bile hızlı çalışır. Cevaplanan bir test sonrası seansta ihtiyaç olan en fazla 7 remedi belirlenir ve orjinal Bach çiçeklerinden kişiye özel bir remedi hazırlanır. Bu özel çiçek suyu her gün suya katılır veya dil altına damlatılır ve mucize gerçekleşir.

Biyointegratif Nefes “Ne olmadan yaşayamayız?” dendiğinde aklımıza ilk gelen cevaplardan biri olmasa da nefes almadan 3-4 dakikadan fazla yaşayamayız. Bu kadar kritik olmasına rağmen ne yazık ki araştırmalara göre günümüzde ideal solunum yapanların oranı sadece %3 ila 10 arasındadır. En kıymetli gücümüz nefesimiz, zihnimiz ve bedenimizi birbirine bağlar. Efektif solunum sağlıksa, nefes çalışmaları şifadır. Biyointegratif Nefes ise hem klasik batı tıbbının medikal nefeslerini, hem de kadim bilgilere dayanan Pranayama Nefeslerini, Taoik Nefesleri ve Sufi nefeslerini harmanlar.